Dijital olgunluk, bir işletmenin teknolojiyi etkin bir şekilde kullanma kapasitesini ifade ederken, yeşil dönüşüm, çevresel sürdürülebilirlik uygulamalarına uyum sağlamayı içerir. 2030 yılına doğru bu iki kavramın bir arada ele alınması, Türk firmaları için küresel rekabetçiliğin anahtarı olacaktır. Dijital dönüşüm ve sürdürülebilirlik hedefleri, AB Yeşil Mutabakatı ve Türkiye'nin yeşil enerji yatırımları ile hız kazanıyor.
Dijital olgunluk, işletmelerin dijital teknolojileri nasıl uyguladıklarını ve bunları stratejik avantaj için nasıl kullandıklarını gösteren bir ölçüdür. TalkSpirit'in makalesine göre, dijital olgunluk değerlendirmesi yaparken süreç verimliliği, müşteri deneyimi ve iş modelleri gibi faktörler göz önünde bulundurulmalıdır. UpCoreTech ise dijital olgunluk modellerinin dijital yetkinlikleri analiz etmek ve dijitalleşmenin hangi aşamalarında olunduğunu anlamak için kullanıldığını belirtiyor.
Bir işletmenin dijital olgunluk seviyesini belirlemek için dört ana aşama tanımlanabilir:
2030 yılına doğru dijital ve yeşil dönüşüm daha da önemli hale gelecek. AB Yeşil Mutabakatı ve Türkiye’nin 2053 Karbon Nötr Hedefi, yeşil dönüşümün zorunlu olduğunu gösteriyor. Türkiye'nin enerji verimliliği projeleri, 2023 yılında sadece %20'sini gerçekleştirdiği yenilenebilir enerji hedefleriyle bu dönüşümü hızlandırmak zorunda. Dijitalleşme de bu sürecin önemli bir parçası. Verimlilik, maliyet avantajı ve sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmanın yolu, dijital teknolojilerin iş süreçlerine entegre edilmesinden geçiyor.
Dijital olgunluğu ölçmek, şirketlerin dijital dönüşüm süreçlerinin hangi aşamada olduğunu anlamak için hayati önem taşır. Dijital olgunluk değerlendirmesi yapılırken şu adımlar izlenir:
2030 yılına yaklaşırken, dijital ve yeşil dönüşümün entegrasyonu Türk firmaları için kritik hale geliyor. BCG'nin raporuna göre, 2030'a kadar küresel şirketlerin %85'i dijital ve yeşil dönüşümü bütünleştirici bir strateji uygulayacak. AB Yeşil Mutabakatı da Türk firmaları üzerinde büyük bir baskı oluşturuyor. 2023'te sadece %20'si yenilenebilir enerji kullanan Türk şirketlerinin 2030’a kadar bu oranı %40’a çıkarması bekleniyor.
Dijital olgunluk ve yeşil dönüşüm, iş dünyasında başarının temel taşları haline gelmiştir. Türk firmalarının 2030'a kadar bu iki kavramı bütünleştirerek rekabet avantajı elde etmeleri gerekecek. Dijitalleşen ve çevresel sürdürülebilirlik hedeflerine odaklanan firmalar, hem maliyetlerini azaltacak hem de uzun vadede daha başarılı olacaklar.
Sürdürülebilirlik çözümleri uzmanlığımız ve projelerimiz hakkında daha fazla bilgi edinmek için lütfen bizimle iletişime geçin.