Daha Paylaşımcı

Keşfedin, ilham alın ve yeşil dönüşüm yolculuğunuzda GreeniX Blog’unu takip edin

TSRS Kapsamında İklim Risklerinin Değerlendirilmesi

5 dk Okuma Süresi / 17.12.2024 / Genel
Hemen bizimle iletişime geçin ve geleceğe bugünden yatırım yapın!
Greenix

RCP ve SSP Senaryolarının Şirketler Üzerindeki Etkisi

1. Giriş

İklim değişikliği, küresel ölçekte ekonomik faaliyetleri ve sosyal yapıyı etkileyen temel bir faktör haline gelmiştir [1]. Hem finansal piyasalarda hem de düzenleyici alanda artan farkındalık, şirketleri iklim risklerini stratejik olarak yönetmeye zorlamaktadır [2]. Bu noktada, Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standardı (TSRS), şirketlerin iklimle ilgili risk ve fırsatlarını tanımlamalarını ve şeffaf bir şekilde raporlamalarını teşvik eden önemli bir çerçeve sunmaktadır [3].

Diğer yandan, şirketlerin geleceğe dönük kararlar alırken yararlanabilecekleri bilimsel senaryo analizleri, IPCC (Intergovernmental Panel on Climate Change) tarafından geliştirilen Temsili Konsantrasyon Rotaları (RCP, Representative Concentration Pathways) ve Ortak Sosyoekonomik Yollar (SSP, Shared Socioeconomic Pathways) üzerinden yürütülmektedir [4]. IPCC’nin Beşinci Değerlendirme Raporu (AR5), bu senaryoların küresel iklim üzerindeki potansiyel etkilerini ortaya koyarak, şirketlere stratejik planlama ve risk yönetimi süreçlerinde önemli veriler sunmaktadır [5].


2. IPCC AR5 ve İklim Değişikliğinde Senaryo Yaklaşımı

IPCC AR5 (Fifth Assessment Report), iklim değişikliğinin bilimsel temelleri, etkileri ve potansiyel uyum/azaltım stratejileri hakkında geniş kapsamlı bilgiler içermektedir [5]. Rapor, gelecekteki sera gazı emisyonlarına bağlı olarak farklı iklim senaryoları öngörmekte ve bu senaryoların sosyoekonomik etkilerini kapsamlı bir biçimde analiz etmektedir.

2.1 Temsili Konsantrasyon Rotaları (RCP, Representative Concentration Pathways)

RCP’ler, belirli bir yılın sonuna kadar (genellikle 2100) atmosfere salınan sera gazlarının küresel ortalama sıcaklık ve iklim sistemi üzerinde oluşturacağı ışıma zorlaması (radiative forcing) düzeyini ifade eder [6]. IPCC AR5 kapsamında dört temel RCP senaryosu öne çıkmaktadır:

  1. RCP 2.6: Küresel sıcaklık artışının 2°C veya altında tutulmasını hedefleyen (agresif emisyon azaltımları) senaryo. Atmosferdeki sera gazı birikiminin sınırlı kalacağını varsayar [7] .
  2. RCP 4.5: Orta düzeyde emisyon azaltımlarını içeren ve küresel sıcaklık artışının yaklaşık 2.5–3°C dolayına sınırlanabileceğini öngören senaryo [8] .
  3. RCP 6.0: Bir miktar daha yüksek emisyon öngören ve ışıma zorlamasının 6.0 W/m²’ye ulaşacağı ılımlı-iyimser senaryo [5] .
  4. RCP 8.5: Politikaların yetersiz kaldığı, fosil yakıt ağırlıklı büyümenin devam ettiği ve küresel sıcaklık artışının 4°C’yi aşabileceği en yüksek emisyon senaryosu [6] .

Kuresel ortalama sicaklik artisi

Şekil 1: RCP senaryolarına göre küresel ortalama sıcaklık artış projeksiyonlarını göstermektedir.

RCP’ler, şirketlerin gelecek dönem iklim koşullarını öngörerek risk yönetimi stratejilerini uyarlamalarına yardımcı olmaktadır. Özellikle TSRS gibi raporlama standartları, şirketlerden senaryo analizlerini stratejik planlamaya entegre etmelerini talep etmektedir [3].

2.2 Ortak Sosyoekonomik Yollar (SSP, Shared Socioeconomic Pathways)

SSP’ler, sosyoekonomik gelişmelerin iklim değişikliğiyle etkileşimini anlamak amacıyla oluşturulan beş temel yol haritasını ifade etmektedir [9]. Bu yollar, ülkelerin ekonomik büyüme, nüfus artışı, teknolojik gelişme ve yönetim biçimlerindeki farklılıkları ele alarak, iklim değişikliğine karşı uyum ve azaltım seçeneklerini modellemektedir.

  1. SSP1 (Sürdürülebilir Yol / Sustainability): Çevre dostu teknolojilerin ve politikaların benimsendiği, sosyal eşitsizliklerin azaldığı, düşük emisyonlu bir kalkınma paradigmasını öngörür.
  2. SSP2 (Orta Yol / Middle of the Road): Mevcut trendlerin büyük ölçüde korunduğu, ne çok sürdürülebilir ne çok fosil yakıt ağırlıklı bir kalkınma modelidir.
  3. SSP3 (Bölünmüş Yol / Regional Rivalry): Bölgeler arası rekabetin yoğunlaştığı, enerji dönüşümünün yavaşladığı ve emisyonların yüksek kaldığı bir senaryodur.
  4. SSP4 (Eşitsizlik Yolu / Inequality): Teknolojik gelişmelerin sınırlı kaldığı, sosyoekonomik eşitsizliğin arttığı, kırılgan kesimlerin iklim risklerine daha açık olduğu bir senaryodur.
  5. SSP5 (Fosil Yakıt Yolu / Fossil-fueled Development): Hızlı ekonomik büyümenin fosil yakıt kullanımına dayandığı, yüksek emisyon artışlarını beraberinde getiren bir kalkınma modelidir.

SSP’ler, RCP senaryolarıyla birlikte kullanıldığında (örneğin, SSP1-RCP2.6 kombinasyonu gibi), iklim değişikliğinin fiziksel ve sosyoekonomik etkilerini çok boyutlu olarak analiz etme olanağı sunmaktadır. Şirketler, TSRS gibi raporlama standartları çerçevesinde, hem fiziksel (örneğin aşırı hava olayları) hem de geçiş risklerini (örneğin karbon vergileri) değerlendirmek için bu senaryo setlerinden yararlanabilirler [3],[10].


3. TSRS Bağlamında İklim Riskleri ve Senaryo Kullanımı

Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standardı (TSRS), şirketlerin iklim risklerini, sosyal etkilerini ve kurumsal yönetişim yapısını şeffaf ve standart bir formatta raporlamalarını zorunlu kılmaktadır. TSRS, Avrupa Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları (ESRS) ve Uluslararası Finansal Raporlama Standartları (IFRS) ile uyumlu çerçevelere sahip olup, iklim risklerinin raporlanmasında senaryo analizine önemli bir vurgu yapmaktadır [2],[12].

3.1 Fiziksel ve Geçiş Risklerinin Tanımlanması

  • Fiziksel Riskler (Physical Risks): Sel, kuraklık, fırtına gibi aşırı hava olaylarının şirket varlıkları, tedarik zinciri ve operasyonel süreklilik üzerindeki doğrudan etkilerini içermektedir [13]. RCP8.5 gibi yüksek emisyon senaryolarında fiziksel risklerin boyutu çok daha büyük olacaktır.
  • Geçiş Riskleri (Transition Risks): Karbon fiyatlandırması, düzenleyici değişiklikler, teknoloji dönüşümü ve tüketici tercihlerindeki değişim gibi iklim politikalarının yarattığı finansal ve operasyonel riskleri ifade eder [2]. Örneğin, fosil yakıt bazlı üretime yüksek yatırım yapmış şirketler, karbon vergileri arttığında ciddi maliyet artışıyla karşılaşabilir.

TSRS, bu risk kategorilerini net şekilde sınıflandırarak, şirketlerin risk yönetimi ve stratejik planlama süreçlerinde dikkate almalarını ister.

3.2 RCP ve SSP Senaryolarının Uygulamaya Dahil Edilmesi

TSRS raporlamasında, şirketlerin RCP ve SSP senaryolarını kullanarak çeşitli varsayımlar geliştirmesi ve bu varsayımların işletme performansına olası etkilerini analiz etmesi beklenir [3]. Örneğin:

  • RCP2.6-SSP1 senaryosu altında karbon yoğunluğunun hızla düşeceği öngörülerek, yenilenebilir enerji kullanımının artırılması stratejisi planlanabilir.
  • RCP8.5-SSP5 senaryosu altında ise yüksek emisyonlu fosil yakıt kullanımının süreceği varsayımıyla, uzun vadede karbon fiyatlandırması ve düzenleyici risklerin şirket kârlılığını nasıl etkileyebileceğine dair stres testleri yapılabilir [14].

Bu senaryoların finansal modellemeye yansıtılması, TSRS raporlamasında geçiş risklerine karşı dayanıklılık stratejilerinin açıkça ortaya konmasına yardımcı olur.


4. Avantajlar ve Zorluklar: Şirket Uygulamaları

4.1 Senaryo Analizinin Avantajları

  1. Uzun Vadeli Perspektif: İklim değişikliği etkileri genellikle uzun vadede gerçekleştiği için, senaryo analizleri şirketlerin stratejik planlamalarını 10–30 yıllık dönemlere yaymasına yardımcı olmaktadır [7].
  2. Karar Verme Kolaylığı: RCP ve SSP kombinasyonları, belirsizlikleri yapılandırarak farklı “olası gelecek” taslakları çıkarır. Bu da şirketlerin farklı risk iştahlarına göre adaptasyon stratejileri geliştirmesini sağlar [14].
  3. Regülasyonlara Uyum: IFRS başta olmak üzere uluslararası raporlama standartları, senaryo analizlerine dayalı risk beyanını zorunlu kılmaktadır [12]. TSRS de bu çerçeveyi benimsemiştir.

4.2 Zorluklar

  1. Veri Eksikliği: Özellikle Türkiye’de birçok sektörde, iklim risklerini ölçmeye yönelik veri yetersizliği söz konusudur [2]. Bu durum, senaryo analizlerinin doğruluğunu olumsuz etkileyebilir.
  2. Model Varsayımları: RCP ve SSP senaryolarındaki parametreler, farklı modelleme tekniklerine göre değişmektedir. Tek bir senaryonun şirket stratejisine doğrudan aktarılması, gerçeği tam yansıtmayabilir [9],[10].
  3. Kurumsal Yeterlilik: Senaryo analizi yapmak, uzmanlık ve zaman gerektirir. Şirketlerin bu konuda eğitimli personel ve teknik altyapı eksikliği olabilir [2].

5. Sonuç ve Öneriler

İklim risklerinin hem fiziksel hem de geçiş boyutunun anlaşılması, yalnızca yasal uyum için değil, aynı zamanda uzun vadeli rekabet avantajının korunması için de kritiktir [1],[2].

Öneriler:
  1. Senaryo Çeşitlendirmesi: Şirketlerin tek bir senaryoya odaklanmak yerine, RCP2.6’dan RCP8.5’e kadar değişen çoklu senaryolar üzerinden stres testleri yapması önerilir.
  2. SSP Entegrasyonu: Sadece iklimsel faktörler değil, sosyoekonomik gelişmeler de stratejik planlamaya dahil edilmelidir (ör. SSP1, SSP5).
  3. Veri ve Teknoloji Yatırımı: Senaryo analizlerinin doğruluğu için yüksek kaliteli veri ve analiz kabiliyeti (ör. veri analitiği platformları) kritik önem taşır.
  4. Kurumsal Kapasite Geliştirme: TSRS, ESRS ve IFRS gibi raporlama standartlarında uzmanlaşmış personel yetiştirilmesi, şirketlerin raporlama kalitesini artıracaktır.

Sonuç itibarıyla, iklim riskleriyle yüzleşmek ve bu riskleri stratejik avantaja dönüştürmek isteyen şirketlerin RCP ve SSP senaryolarını yakından takip etmesi ve TSRS çerçevesinde kapsamlı bir şekilde raporlaması gerekmektedir [3],[5].


Kaynaklar (References)
  1. TCFD (2017). Final Report: Recommendations of the Task Force on Climate-related Financial Disclosures.
  2. Ürge-Vorsatz, D., Rosenzweig, C. (2018). Climate Change Mitigation: Taking Stock of the Science. Nature Climate Change, 8(3), 1–7.
  3. TSRS (2023). Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standardı Resmi Kılavuzu. Resmi Gazete.
  4. IPCC (2014). Climate Change 2014: Synthesis Report. Contribution of Working Groups I, II and III to the Fifth Assessment Report of the Intergovernmental Panel on Climate Change.
  5. IPCC (2013). AR5: Climate Change 2013 – The Physical Science Basis. Cambridge University Press.
  6. Riahi, K. et al. (2011). RCP 8.5—A Scenario of Comparatively High Greenhouse Gas Emissions. Climatic Change, 109(1), 33–57.
  7. van Vuuren, D. P. et al. (2011). RCP2.6: Exploring the Possibility to Keep Global Mean Temperature Increase Below 2°C. Climatic Change, 109(1), 95–116.
  8. Thomson, A. M. et al. (2011). RCP4.5: A Pathway for Stabilization of Radiative Forcing by 2100. Climatic Change, 109(1), 77–94.
  9. O’Neill, B. C. et al. (2014). A New Scenario Framework for Climate Change Research: The Concept of Shared Socioeconomic Pathways. Climatic Change, 122(3), 387–400.
  10. Raskin, P. et al. (2010). Great Transition: The Promise and Lure of the Times Ahead. Stockholm Environment Institute Report.
  11. Kriegler, E. et al. (2012). The Need for and Use of Socio-economic Scenarios for Climate Change Analysis: A New Approach Based on Shared Socio-economic Pathways. Global Environmental Change, 22(4), 807–822.
  12. IFRS Foundation (2022). International Sustainability Standards Board (ISSB) Exposure Draft S2 Climate-related Disclosures.
  13. Hallegatte, S. (2009). Strategies to Adapt to an Uncertain Climate Change. Global Environmental Change, 19(2), 240–247.
  14. Carbon Disclosure Project (CDP) (2021). Climate Change Report.

Uzmanımızla görüşün

Sürdürülebilirlik çözümleri uzmanlığımız ve projelerimiz hakkında daha fazla bilgi edinmek için lütfen bizimle iletişime geçin.